Korkut Daban19 Makale

GÜLE GÜLE ŞABAN BAŞKAN

Öyle garip bir zamandayız ki anlatılması güç ve bir o kadar zor, adeta akıntıya kapılmış gidiyoruz! Menfaat ve çıkarın bu denli itibar gördüğü kötü bir süreçten geçiyoruz!
Hakikatin yalana karşı yenik düştüğü, doğruluğun kıymet görmediği garip bir sınavın tam orta yerindeyiz!
Ne söylesek boş ne anlatsak karşılığı yok. Aklın ve izanın yetmediği dahası her türlü hasetliğin karşılık bulduğu acınası bir dönemden geçiyoruz.
İnsanlığın en zor sınavlarından biri ile karşı karşıyayız. Kendimi bildim bileli yazan biri olarak, elim kaleme yani klavyeye gitmiyor! Yazmakta zorlanıyorum. Ne söylesem boş karşılık bulamayacak diyorum.  Şairin söylediği gibi;
“Derdime vakıf değil canan.
Beni handan bilir.
Hakkı vardır şad olanlar.
Herkesi sadan bilir.
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
Çektiğim alamı bir ben birde Allah'ım bilir.”
 
İlk defa ne yazacağımı bilmiyorum daha doğrusu bilemiyorum! Biliyorum, İnsanlık zor bir sınav veriyor ancak yine çok iyi biliyorum ki, ben ondan da zor bir sınav veriyorum!
Sadece şunu kesin olarak söyleyebiliyorum. Bize en büyük ibret olan Ölüm Gerçeğinden dahi ders çıkaramıyoruz.
Ne hazindir ki, bizi Yaradan’ın bize göstermiş olduğu anlayışı ve hoşgörüyü, biz aciz kullar olarak bir birimize göstermiyoruz!
Dünyalık heves ve hevalarımızın esiri olmaktan kendimizi alıkoymakta zorlanıyoruz. Nefsimizi ayakaltına almak yerine tam aksine ona başımızın üstünde yer veriyoruz.
Bir olmak, birlik ve beraberlik içinde olmak ne kadar zor geliyor!
Saçma sapan sebeplerden dolayı küslükler ve dargınlıklar yaşıyoruz. Koca koca adamlar çocukça bahanelerle yılların arkadaşlığını, dostluğunu bitiriyorlar.
Aynı yanlışları çocuklar ve gençler yapınca eleştiren, yerine göre kızan hatta gülüp dalga geçenler kendi yaptıklarına kırk bahane bulup savunuyorlar!
Yetişkin Ergenler olarak kendi kendimize yalan söylemeye ve acizane nefsimizi kandırmaya devam devam ediyoruz. Nasıl bir kin ve öfkedir ki gözlerin perdesini kapatan.
Ne olmalı ki insanoğlu kendine bir ders ve pay çıkarmalı?
Öfke dolu yürekleri ne soğutacaktı acep?
Alemlerin Rabbinin, kutsal kitabımı Kur-an’ı Kerim’de defaten bizlere hatırlattığı üzere; Hiç akıl etmez misiniz?
Efendimizin söylediği üzere; “Öğüt verici olarak ölüm yeter.” Daha ne söylenebilir ki! Ancak öyle bir zamandayız ki, İnsanoğluna öğüt ve ibret olarak Ölüm dahi yetmiyor!
Her şeye rağmen, bu dünyanın tüm olumsuzluklarına ve kötülüklerine rağmen Güzel Yaşayan ve Güzel Hatırlanan dahası hatırlanacak olan İnsanlarda var!
Yaşarken anlayamadığımız ve dahası kıymetini bilmediğimiz, bilmediğimiz nice can dostlarımız, kardeşlerimiz var. Sudan bahaneler ile küslük yaşadığımız ve arayı açtığımız arkadaşlarımız var!
Allah aşkına yetmedi mi?
Bitmedi mi içinizdeki öfke?
Daha ne olmalı neleri kaybetmeli anlamak için?
Soru çok ama Vallahi benimde artık bu konularda daha fazla yazacak/uyaracak takatim yok!
Emir olunduğumuz gibi dosdoğru olmayı beceremezsek bari dost ve barış içerisinde kalmayı becerelim! Varsın herkesin doğrusu kendine olsun.
Ancak son mezar kazılıp son kürek toprak üzerinize atılmadan önce ibret almamız ve ders çıkarmamız gerekiyor!
Helalleşmek için Musalla Taşına mı gelmek gerekiyor?
Biraz olsun oturup düşünsek ve sorgulasak yaşadığımız güzellikler mi daha fazla yoksa olumsuzluklar mı?
Tüm ünvanları ve makamları geride bıraktığımız bu dünyaya birde bu gözle baksak nasıl olur?
Zor mu insanları yaşarken takdir etmek? Zor mu insanlara yaşarken hakkını vermek?
Değer mi dünyalıklar için birbirimizi üzmeye ve kırmaya!
Güzel bakan güzel görür misali! İşte tamda böyle düşünen ve böyle bakan bir kardeşimizi daha Hakkın Rahmetine uğurladık. Kendine has kişiliği ve karakteri ile örnek bir ismi sevgili Şaban İş Başkanımızı gerçek aleme yolcu ettik.
Şaban Abimizi, her daim tebessüm eden gülen yüzü ile hatırlayacağız!  Mekanı cennet makamı ali olsun…
Ve ertelemeyin lütfen! Dostlarınız ve arkadaşlarınız ile görüşmelerinizi asla dünyalık sebeplerle ertelemeyin. İki hafta önce konuştuğumuz da bugün Taziyelerin kabul edildiği evde dostlarımızla birlikte Şaban Başkanın yemekli misafiri olacaktık.
Dün tüm dostlarla aynı evde tek bir farkla, Şaban Bey’in evinde yemekli misafiri olduk! Ancak sofrada ev sahibi olarak kendisi yoktu! 
Ben kendi payıma düşen dersi fazlasıyla aldım. Yarına çıkacağımızın garantisi olmadığını bile bile uzun vadeli hesaplar yapmamalıyız.
Ve hepsinden de daha önemlisi Hayır İşlerini, başta Sıla-i Rahimi asla ertelememeliyiz! Bir bahane bulup eşimizi dostumuzu ziyaret etmeliyiz.
Bu vesileyle yine geçtiğimiz günlerde Hakkın Rahmetine uğurladığımız sevgili Derviş Oruç Abimize ve Tahtalı Cami İmam Hatibi Muhsin Bulutgöçer Hocamıza Allah’tan rahmet diliyoruz. 
Selam Ve Dua İle…